2012/08/02

Onkai Isshi Mimibukuro: 02. (İsimsiz) / 02. (Untitled)

02. (İsimsiz)

Bu sadece bir kaç gün önce oldu.

Sabah 2 civarıydı, markete gitmek için evimden ayrıldım. Sokak lambaları aralıklıydı çünkü doğal olarak dolaşırken bir kaç insan orada oluyordu. Yavaş yavaş yürüyordum, ve önümde elinde bir çanta olan, takım elbise giymiş bir işadamı vardı.

Huh? Bir şeyler garipti...
Birbirimizi geçtikten hemen sonra, içgüdüsel olarak durdum. Bu adam kesinlikle gayet normal giyinmişti, ama yüzünde ayakkabı boyası ile boyanmış zifiri bir siyahlık vardı. Hayır, hatta bundan daha da siyahtı.

Hemen arkama baktım, ama adam soğukkanlılıkla yürüyordu.
"Buda neydi? Onu yanlış mı gördüm?" diye düşünüyordum.

Buna rağmen, bunu yazdığım gün bir kez daha o adamı geçtim... Ve bir şey farkettim. Hiçbir ayak sesi duymamıştım. O adamı takip etmeyi ve tekrar görmeye çalışmayı düşünmemeye kanaat getirdim.

<Koç'un Dileği>

Bu senin amacının dışında kalan bir son gibi gözüküyor, Isshi. "Kanaat getirdim." derken ne tür bir şey demek istiyorsun? Umutsuzca bilmek istiyorum, bunun ötesinde daha önemli olan şey nedir, senin onayın. Ben gariplikleri seven insanların sık sık bu gibi şanslarla karşılaştığını sanmıyorum. Burada dediğin, eğer adamı takip etseydin bir daha yüzünü göremecektin. Ama eminimki, onun normal bir yüzü olsaydı, sen derdin ki "Huh? Bende bir şey mi var?" Bu arada, bu siyah yüzün içindeki gözler nasıldı? Eğer onlarda siyah olsaydı, göze çarpan beyazlıklar için siyah yeterli olmaz mıydı? Kesinlikle onları görmüş olmalısın. Bilmek istiyorum...


English:


It happened just a few days ago.

Around 2 in the morning, I left my house to go to the local convenience store. The pole lights were sparse, because naturally there'd be few people walking about. I was walking leisurely, and just ahead of me there was a businessman wearing a suit and carrying a bag under his arm.

Huh? There was something strange...
Just before we passed by each other, I instinctively stopped. That person was dressed normally for sure, but his face was pitch black as though painted with shoe polish. No, it was even blacker than that.

I promptly looked back, and that man was walking on nonchalantly.
"What was that? Did I see him wrong?" is what I was thinking.

Even so, I passed by that man once more on the day I'm writing this... and I noticed something. I never hear any footsteps. I have a conviction of sorts, that I don't think I should pursue that man and try to see him again...


<Coach's Wish>
It looks like you left out the ending on purpose, Isshi. What kind of conviction do you mean when you said "I have a conviction of sorts"? That's something I desperately want to know, but what's even more important than that, is your confirmation. I don't think people who like strangeness encounter a chance like this very often. Here you say that if you were to pursue him you wouldn't see his face again. But surely if it was his usual face, he'd say "Huh? Is there something on me?" Incidentally, what were the eyes like in that black face? If they were black, were they black enough that the white was prominent? You must have seen them for sure. I want to know...



-credits-
Japonca > İngilizce: Sparrow
İngilizce > Türkçe: Juu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder