2013/11/15

Onkai Isshi Mimibukuro: 16. Doldurulmuş Hayvan / 16. Stuffed Animal

Doldurulmuş Hayvan

Bir yakınımın hikayesi.

Ailemiz birkaç nesildir çiftçiydi ama boş zamanlarında avcılık da yaparlardı. Dağlarda avladıkları hayvanların etlerini yerler ve geriye doldurmak için derileri kalırdı.

Bir gün büyük erkek kuzenimle takılmak için onlarda kalmaya gittim. Bütün gün top yakalamaca ve saklanbaç oynadık, akşam yemeğinden sonra da banyolarımızı yapıp uyku zamanı gelince futonlarımıza uzandık.
"Hey? Sana çok havalı bir şey göstermemi ister misin?" dedi kuzenim.
"Evet. Görmek isterim!!" diye cevap verdim hemen. O da "Biraz daha bekle o zaman." dedi ve birlikte futonlarımızda kıvrılıp boş boş konuştuk.

"Bir saat geçmedi mi daha?" diye sordu kuzenim. Ben de "Zamanı geldi mi?" dedim beni odadan çıkarırken. Arka kapıdan gizlice sızdık ve yan taraftaki bağımsız odaya yaklaştık.
"Hey, bu ne böyle?" diye sordum sesimi alçaltarak.
"Shhh, sessiz ol..."
Beni duyup duymadığını bilmiyordum ama gözlerimin içine bakıyordu. O gözlere derince baktım ve kulaklarımı duymaya zorladım. Odadan garip gıcırtılı bir ses geliyordu.
"...Bu ses de ne?" diye sordum çekinerek.
Kuzenim cevap verdi.
"Bu odada bir sürü doldurulmuş hayvan var ve gece olduğu zaman hepsi ulumaya başlıyorlar!"
"Nasıl?"
"İçeri girelim mi?" diye teklif etti kuzenim yüzünde sinsi bir gülümsemeyle. Ama ben korkmuştum ve oradan tek başıma koşup gittim. Büyük annemin futonuna sızıp titreyerek uyuyakalmıştım.

O zamandan sonra, yirmi yıldan fazla süre geçti. Büyük kuzenimle yeniden buluştuğumda bu konu hakkında konuşmak mümkün olmamıştı.

<Koçun Tutkusu>
Bu harika bir deneyim Isshi... Aslında bence bu da harika bir hikaye. Yazış stilin ve sen-varilik harika yansıtılmış. Bu yüzden incelemesi biraz zor.


English:

Stuffed Animal

A relative's story.

Our household were farmers for many generations but in their spare time they also did some hunting. They ate the meat of the animals they hunted in the mountains, and stuffed the skin that was left behind.

One day, I went to stay and hang out with an older male cousin. During the day we played catch ball and hide-and-seek, and after dinner we took a bath and laid out the futon as it was time to go to sleep.
"Hey? Want me to show you something cool?" my cousin said.
"Yes. I wanna see!!" I replied immediately, and he said "Well, wait a little longer," and we crept into the futons and chatted idly.

"Has one hour passed yet?" my cousin asked. I said "Is it time now?" as he lead me out of the room. We secretly left through the back door and headed to the detached room.
"Hey, what is this?" I asked, lowering my voice.
"Shh, be quiet..."
Whether or not he heard me, he gazed into my eyes. I looked deep into those eyes and strained my ears, and from that room there was some kind of noisy squealing sound.
"...What's this noise?" I asked timidly.
My cousin replied, "In that room there are many stuffed animals, and when night falls they start howling!"
"How?"
"Shall we go inside?" my cousin offered, with a mischievous smiling face, but it was too scary, and I ran away from that place alone. I slipped into our grandma's futon as I was, and fell asleep shivering.

More than 20 years have passed since then, and though I've met with my older cousin, it isn't possible to talk about it.

<Coach's Passion>
That's a great experience, Isshi... Actually, I think it's a good story too. The writing style and the you-ness are portrayed well, so it's difficult to revise it.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder